Üstün Zeka Nedir

 Araştırma Yazısı

http://egitimvebilim.ted.org.tr/index.php/EB/article/download/6068/2241

Özel eğitime muhtaç çocuklar arasında yer alması gereken bu üstün kesim,
bizim yasalarımızda da ele alınmıştır. 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç
Çocuklar Kanununu dayanak alan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Özel Eğitim
Okulları Yönetmeliği’nde Üstün zekalı, “zeka bölümü çeşitli ölçeklerde sürekli
olarak 130 veya daha yukarı olan” Üstün Özel Yetenekli ise “zeka bölümü
çeşitli ölçekler de sürekli olarak 110 veya daha yukarı olup da güzel sanatlar,
teknik ve benzeri alanlarda yaşıtlarından belirli ölçüde üstün olan” şeklinde
tanımlanmaktadır.

Konunun karmaşık ve çok yönlü olması nedeniyle, son şeklini almış kesin
bir üstün çocuk tanımına ulaşmak güçtür. Dünyada bu konuda halâ çalışmalar
süregelmektedir ve bunun sonucunda da tanımlamalarda yeni yaklaşımlar
görülmektedir. Sadece yüksek zeka bölümü gibi tek ölçüte bağlı kalınarak
üstünlere ilişkin yapılan tanımlar zamanla yerini çoklu ölçüte dayalı tanımlara
bırakmıştır. Böyle bir geçişin gerçekleşmesinde A. B. D.’de bu alandaki uzmanlardan
oluşan Eğitim Komisyonu’nun (U.S. Office of Education) ileri
sürdüğü tanımın önemi büyüktür. Çağlar (1986, s.13)’ın aktardığı bu tanıma
göre
Seçkin yeteneklerinden dolayı, yüksek seviyeli iş yapmaya yeterli olduğu,
bu alanda, profesyonel olarak bilinen kimseler tarafından belirlenmiş çocuk
üstün zekalı çocuktur… Çocuklar saptanan alanların biri, birkaçı veya bunların
birleşmesinden olaşan bir bütünlük içinde yüksek başarı gösterirler veya gizil
güçlere sahiptirler.
Bu alanlarda

1 – genel zihin yeteneği

2 – özel akademik yetenek

3 – yaratıcı
veya üretici düşünme yeteneği,

4 – liderlik yeteneği,

5 – görme ve performansa
dayalı sanat yeteneği,

6 – psiko – devimsel (motor) yetenek.

Bu komisyon üstünlerin tanımında yer alması gereken çeşitli yetenek alanlarına
dikkati çekerek büyük bir gereksinimi yerine getirmiş ve Amerika’da bu
tanım ülke çapında büyük ölçüde kabul görmüştür (Gallgher ve Courtright,
1086, s. 101). Ancak daha sonra ileri sürülen bazı tanımlar birden çok yetenek
alanına dikkat çekme özelliğini koruyarak, komisyonun bu tanımına bazı
eleştiriler getirmişler ve eklemeler yapmışlardır. Bu eleştirileri yapanlardan Renzulli, tanımda

özellikle zihinsel olmayan öğelere yer verilmemiş olmasını eleştirmiştir

Renzulli, yaratıcı hizmetler vererek başarı gösteren bireyler üzerinde
yapılan incelemelerin, birbiriyle etkileşim halinde olan üç özellik kümesine
sahip olduklarını gösterdiğini belirtmektedir. Bu kümelerden birincisi genel ve
özel yüksek yetenek düzeyi, İkincisi, yeni düşünceler oluşturup bunları yeni
sorunların çözümünde uygulayabilme yeteneği olan yaratıcılık ve üçüncüsü
de, bir işi başından sonuna kadar göterecek üstün motivasyon, yani buradaki
anlamıyla üstün iş, görev yüklenmedir.

Renzulli’ye göre, herhangi bir alanda gerçek üstün bir başarının sağlanması
için yukarıda belirtilen üç özellik kümesi arasındaki etkileşime gereksinim
vardır. Eğer çocuk, bu ölçütlerin hepsinde yaşıtlarının % 85’inden ve en
azından birinde % 98’inden daha başarılı ise, üstün biri olarak kabul edilebilir

Renzulli birinci kümede yer alan ” genel yetenek” ten
– Yüksek düzeyde soyut düşünebilme, sözel ve sayısal usa vurma, uzayda
ilişkiler, bellek ve sözcük akıcılığına,
– Dış çevrede karşılaşılan yeni durumlara uyum gösterme ve onları
şekillendirmeye,
– Bilgi işlemin otomatikleşmesi, yani bilgilerin hızlı, sağlıklı ve seçici olarak
hatırlanmasına
ilişkin kapasiteleri kastetmektedir

” Özel yetenekler” den ise, yukarıda belirtilen genel yeteneklerin çeşitli
birleşimlerini özel bilgi alanlarına veya sanat, liderlik, yönetim v.b. gibi performans
alanlarına uygulayabilme kapasitesini kastetmektedir.
Renzulli, yaratıcılık olarak nitelendirdiği ikinci küme özelliklerinin;
– Düşüncenin akıcı, esnek ve özgün olması,
– Deneyime açık olma; kendinin ve diğerlerinin düşüncelerindeki, aksiyonlarındaki
ve ürünlerindeki yeniliğe ve değişikliğe karşı alıcı olma,
– Ayrıntıya, düşünce ve maddelerin estetik niteliklerine duyarlı olma
şeklinde sıralanabileceğini ifade etmiştir.
Zihinsel olmayan özellikler diye nitelendirdiği üçüncü kümenin ise;
– Belirli bir problem, çalışma alanı veya herhangi bir ifade şekline karşı
yüksek düzeyde ilgi, heves, hayranlık, bağlılık duyma kapasitesi,
– Sebatkar, azimli, sabırlı, kararlı olma, çok çalışabilme ve kendini belirli bir
işe adayabilme kapasitesi,

– Önemli bir işin üstesinden gelebileceğine ilişkin bireyin kendisine olan
inancı, güveni, aşağılık duygusundan arınmış olması, başarma dürtüsüne
sahip olması,
– Belirli alanlardaki önemli sorunları görebilme ve gelişmelere ayak uydurabilme
yeteneği,
– Bireyin çalışmalarına yüksek standartları hedetlemesi ve dıştan gelen
eleştirilere açık olması; kendi ve diğerlerinin çalışmalarına estetiğe dayalı zevk,
kalite ve mükemmellik anlayışı ile yaklaşması
gibi özellikleri içerebileceğini ilere sürmüştür

Renzulli, bireyin üstün olma niteliğini kazanmasında etkili olan kişilik ve
çevre öğelerinin şöyle sıralamaktadır.
Kişilik Öğeleri
– Bireyin kendini algılama şekli
– Cesaret
– Karakter
– Sezgi gücü
– Cazibe
– Başarma gereksinimi
– Egonun kuvveti
– Enerji derecesi
– Kadere inanma şekli
– Kişisel çekicilik

Çevresel öğeler
– Sosyo – ekonomik statü
– Anne babanın kişilikleri
– Anne babanın eğitim düzeyleri
– Çocuğun ilgi alanlarının uyarılma derecesi
– Ailenin durumu
– Modellerin varlığı
– Hastalık ve/veya sağlık durumu
– Şansa dayalı öğeler (mirasa konma,
ölüm, sanat müzesinin civarında
oturma, boşanma v.b.)

file:///C:/Users/PC/Downloads/6068-35406-1-PB.pdf

Prof. Dr. Ümit DAVASLIGİL